KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: Müzakerelerin tekrar başlamasını değil; yeni ve resmi bir müzakere süreci istiyoruz

T24 Dış. Haberler

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Biz müzakerelerin yine başlamasından bahsetmiyoruz. Biz müzakerelerin yine başlamasından bahsetmiyoruz. Her iki tarafın hâkim eşitliğine ve eşit memleketler arası statüsüne dayalı yeni ve resmi bir müzakere sürecinden bahsediyoruz” dedi. 

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rus devlet ajansı TASS’a verdiği mülakatta, Kıbrıs problemine muhtemel bir tahlil vizyonunu paylaştı.

“AB yalnızca taraf olmakla kalmamış, sorunun bir modülü haline gelmiştir”

Tatar, Kıbrıs Rum tarafının Avrupa Birliği (AB) üyeliğine kabul edilmesinin AB’nin kuruluş unsurlarıyla çeliştiğini söyleyerek Güney Kıbrıs Rum İdaresi (GKRY) Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis’in Kıbrıs problemine AB’nin daha faal iştirakini öngören teklifini şöyle kıymetlendirdi: 

“2004 yılında AB, kendi üyelik kriterlerini ve memleketler arası hukuku ihlal ederek, Kıbrıs Rum tarafını, tabiatı gereği eşit olan Kıbrıs Türk tarafının isteği olmaksızın, tüm ada ismine hukuksuz bir biçimde üye olarak kabul etmiştir. Kıbrıs Rum tarafının üyeliği adaya ait tüm memleketler arası mutabakatlara karşıttır. AB’nin Kıbrıs Rum tarafını hukuksuz ve tek taraflı olarak üyeliğe kabul etmesi, AB’nin kuruluş unsurlarıyla de çatışmaktadır. Bu biçimde AB yalnızca taraf olmakla kalmamış, tıpkı vakitte sorunun bir kesimi haline gelmiştir. Münasebetiyle AB, Kıbrıs meselesinde dürüst bir aracı ya da tarafsız bir aktör olamaz. Son tahlil süreci Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin himayesi altında yürütülmelidir”

“Kıbrıs hem bizim hem de anavatanımız Türkiye için ulusal bir meseledir” diyen Tatar, AB’nin Türkiye’ye Kıbrıs konusundaki tavrını değiştirmesi için sunabileceği sav edilen teşviklerle ilgili olarak “Kıbrıs sıkıntısı asla bir pazarlığın kesimi olmayacak ve doğal haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Türkiye ile harika bir diyalog ve uyumumuz var ve bu tıp bir yaklaşım hiçbir sonuç vermeyecektir” yorumunda bulundu. 

“Müzakerelerin yine başlamasından bahsetmiyoruz;
yeni ve resmi bir müzakere sürecinden bahsediyoruz”

“Biz müzakerelerin yine başlamasından bahsetmiyoruz. Her iki tarafın hâkim eşitliğine ve eşit memleketler arası statüsüne dayalı yeni ve resmi bir müzakere sürecinden bahsediyoruz. Biz yeni bir şey istemiyoruz. Kıbrıs Rum tarafı tarafından gasp edilen doğal haklarımızın tekrar teyit edilmesini istiyoruz” diyen Tatar, Kıbrıs meselesinin tahliline ait görüşünü ise şöyle açıkladı: 

“Kıbrıs Rum liderliği, memleketler arası hukuku ihlal ederek, Ada’yı bir bütün olarak temsil etme kapasitesine sahipmiş üzere davranmaya devam etmektedir. Bu yanılsama Kıbrıs sıkıntısının yaratıcısı ve varlığının koruyucusudur. Bu nedenle, Nisan 2021’de Cenevre’de BM Genel Sekreteri himayesinde düzenlenen gayrı resmi toplantıda sunduğum teklif, adada adil ve sürdürülebilir bir tahlilin önünü açacak gerçekçi bir yerdir. Bu, iki eşit taraf ortasındaki siyasi istikrarın tekrar tesis edilmesine yardımcı olacak ve Ada’mızdaki altmış yıllık uyuşmazlığın tahlili için gerekli şartların hazırlanmasına katkıda bulunacaktır”

Pile-Yiğitler Yolu Projesi: “Kabul edilebilir bir tahlil üzerinde çalışıyoruz”

“Her şeyden evvel Kıbrıs adasında iki farklı kimlik, halk ve devlet olduğu unutulmamalıdır. Pile’de yaşayan Türk nüfusun sıhhat, okul, ticaret ve öteki temel hizmetler üzere çeşitli insani muhtaçlıklarının karşılanması açısından 1974 öncesinden günümüze kadar varlığını sürdüren Pile-Yiğitler Yolu’nun güzelleştirilmesi projesi büyük kıymet taşımaktadır. Ayrıyeten KKTC’deki öbür bölgelere ulaşımı değerli ölçüde kolaylaştırarak ekonomik kalkınmaya da katkı sağlayacaktır. Orta bölgede hem Kıbrıslı Türklerin hem de Kıbrıslı Rumların yaşadığı tek karma köy olan Pile’deki Kıbrıslı Türkler, KKTC’nin geri kalanına erişmek için köy içinde bulunan İngiliz askeri üslerindeki gümrük denetimlerinden geçmektedir. Öte yandan, Pile’de ikamet eden Kıbrıslı Rumlar rastgele bir hudut yahut gümrük denetimi olmaksızın Güney Kıbrıs’a serbestçe gidip gelebilmektedir. Ayrıyeten BM, Kıbrıs Rum tarafınca inşa edilen iki ana yolun orta bölgeden geçmesine müsaade vermiştir. Hasebiyle Pile-Yiğitler Yolu projesi büsbütün insani nedenler ve gereksinimler temelinde geliştirilmiştir. Sosyo-ekonomik baskılarla karşı karşıya olan ve nüfusu her geçen gün azalan Pile’de yaşayan Türk vatandaşları için bir can simidi vazifesi görmektedir. Lakin bu gerçeklere karşın yol projesi BM Barış Gücü askerleri tarafından engellenmiştir. Sonuç olarak, karşılıklı olarak kabul edilebilir bir tahlil üzerinde çalışıyoruz ve yakın vakitte bu sorunu çözeceğimizi umuyorum”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni birbirinden ayıran Birleşmiş Milletler denetimindeki Yeşil Hat’ta bulunan Pile köyüne KKTC’nin yol yapma çalışmalarına başlaması, adadaki tansiyonu tırmandırmıştı. BM Barış Gücü, yol çalışmasına müdahale edince KKTC ile BM karşı karşıya gelmişti. KKTC, BM ve GKRY’den karşılıklı açıklamalar gelmiş; BM Barış Gücü’nün müdahalelerinde kimi KKTC askerleri yaralanmıştı.  Karma köy Pile’de ne oluyor, Kıbrıs’ta neden tansiyon yükseldi; 8 başlıkta KKTC-BM ortasındaki ‘yol’ gerilimi

“Kimse bizden 50 yıl daha Kıbrıslı Rumların bir muahedeye varmasını beklememizi bekleyemez”

KKTC’nin milletlerarası alanda tanınmasına ait öngörüleri sorulan Tatar, “Kimse bizden oturup bir 50 yıl daha Kıbrıslı Rumların bir muahedeye varmasını beklememizi bekleyemez. Halkım hala bu çağa ilişkin olmayan insanlık dışı izolasyon ve ambargolar altındadır” tabirlerini kullandı. Tatar, “Ne yazık ki bu siyaset Kıbrıs Rum liderliği tarafından inatla sürdürülmekte ve Rusya Federasyonu da dahil olmak üzere milletlerarası toplum tarafından da desteklenmektedir. Bu adaletsizliğe bir son verilmelidir. Her vakit diplomasi ve diyaloğa inandım fakat bu, halkımı statüsüz ve doğal haklarından yoksun bir formda yaşamaya devam etmeye terk edeceğim manasına gelmiyor” dedi. 

“Dönüm noktası niteliğindeki gelişmeler, istikrara olumlu katkıda bulunacak”

Tatar, AKP Genel Lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın 78. BM Genel Konseyi’nde gerçekleştirdiği konuşmayı hatırlatarak şöyle konuştu: 

“KKTC’nin geleceği parlak ve her geçen gün tanınıyoruz. Artık Türk Devletleri Örgütü’nün gözlemcisiyiz. Kurumlarımız da birer birer örgütün ilgili organlarına katılıyor. Sayın Erdoğan, Genel Kurul’un 77. oturumunda yaptığı tarihi konuşmada memleketler arası topluma KKTC’yi resmen tanıma ve insanlık dışı izolasyonlara son verme davetinde bulunmuştur. Bu dönüm noktası niteliğindeki gelişmeler, devletimin geleceğine ve bölgedeki istikrara olumlu katkıda bulunacaktır. Şu anda statükoyu korumak için hareket edenlerin çok yakında alandaki gerçekleri anlayacaklarına inanıyorum”

Erdoğan: Memleketler arası toplumu KKTC’nin bağımsızlığını tanımaya davet ediyoruz Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hafta New York’ta gerçekleştirilen 78. BM Genel Heyeti’nde yaptığı konuşmada Kıbrıs Sıkıntısı’na da değinmişti.  Konuşmasında Kıbrıs Problemi’nin ortaya çıkmasının 60’ıncı yıl dönümü olduğunu söyleyen Erdoğan, Kıbrıs Türk tarafının, Kıbrıs sıkıntısında adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir tahlil bulunması için hep samimi uğraş gösterdiğini belirtti. Bu tahlilin artık federasyon modeli temelinde gerçekleşemeyeceğinin, herkesin kabul ettiği bir gerçek olduğunu söyleyen Erdoğan, “Uluslararası toplumu bunu kabullenerek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin bağımsızlığını tanımaya, bu ülkeyle diplomatik, siyasi ve ekonomik bağlar kurmaya davet ediyoruz. Ada’daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nden de sergilemekle mükellef olduğu tarafsızlığa titizlikle riayet etmesini bekliyoruz. Zati prestiji zedelenen bu gücün, Kıbrıs’ta yeni bir prestij kaybıyla karşı karşıya kalmasını istemeyiz” tabirlerini kullandı.