Özgür Özel: Örgüt yetkilendirirse grubun başına geçerim, bu kadrosu şampiyon yaparım
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Küme Lideri ve Genel Lider Adayı Özgür Özel, partisinin Mersin Vilayet Kongresi’nde konuştu. Özel, “Bu örgüt bana inanır, yetkilendirirse bu grubun başına geçerim, bu kadrosu da şampiyon yaparım, kelam veriyorum. Şayet yetki verilmezse partinin evladıyım, başarısı için emek vermeye devam ederim” dedi
Özel, Mersin Vilayet Kongresinde yaptığı konuşmada gündeme yönelik açıklamalarda bulundu.
Özel’in konuşmasından öne çıkan satırbaşları şu biçimde:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin en kıymetli özelliği, genel liderine rakip çıkılabilen, oradan güçlenerek çıkabilen tek siyasi parti olmasıdır. Pek çok siyasi parti kendi süreçlerini işletiyor lakin kurultay salonuna genel lider adayları belirlenmiş olarak giriyor. Bu yarış kültürü, bu birlikte doğruyu arama kültürü, bu biricik özelliği, partiyi Türkiye’yi, Türkiye’deki toplumsal demokratların alnını açık tutarak dünyaya bakmasını sağlamaktadır.
“Genel lidere haksızlıktır”
Buna katkı sağlayan herkese Genel Liderimizden en yeni üyemize kadar minnetlerimi, şükranlarımı sunuyorum. Natürel, bir süreç yaşadık. Bu sürecin sorumluluğunu bir bireye yüklemek, örneğin sayın Genel Lidere yüklemek Genel Lidere haksızlıktır. Bu sürecin sorumluluğunu, eski, daha yeni çalışma arkadaşlarına yüklemek de bir o kadar haksızlıktır. Bu süreci yalnızca yazılı metinlerin tartışmasına indirgemek, tüzük yapacağız, teklifleri yollayın demek, siz ipe bakın, yerdeki bizleri görmeyin demektir. Programı âlâ ancak kolaylaştıralım demek değerlidir lakin tartışmayı haksız bir yere çekmektedir.
“Duygularımı genel liderimize söyledim”
Değişim diyorsun da, bunu niçin diyorsun? Hem vallahi hem billahi, 14 Mayıs günü yaşadığımız o büyük şok, akabinde 14 günlük benim için Ege’nin 9 vilayetindeki 33 miting ve 28’i akşamı yaşadığımızdan sonra, kendi adıma ne değişim diyecek, ne adaylık tezi koyacak, ne kolumu kaldıracak takatim yoktu. Zira Cumhuriyetin 100’üncü yılında cumhuriyete hasımlık duyanların, cumhuriyetin kurucu kıymetlerini aşındıran iktidarda olmaması, yeniden Gazi Mustafa Kemal’in önümüze açtığı aydınlanma yolunda yürümek, o meşaleyi yine yakabilmek, ihtilallerini sürdürebilmek için emek verdik, uğraş sarf ettik. 100’üncü yılın sonunda çok değer atfettiğimiz bu seçimin sonunda başarısız oldum. Ben o seçimin gecesi bir samimi özür dilemenin, takip eden süreçte topyekun bu partinin önümüzdeki periyoda ait yenilenmesi ve güçlenmesinin önünü açmasının tarafında oldum. Bu hislerimi, bu sürecin nasıl yönetilmesi gerektiğini hem yetkili organlarda hem Sayın Genel Liderimize direkt söyledim.
“Umut var demek için adayız”
O noktada, farklı fikirlerin gün geçtikçe seçmende bir duygusal kopuşa, bir tepkiye, bu türlü giderseniz oy vermeyiz üzere kelamların süratle yazılışına ve bunun tehlikesine şahit oldum. Dünyanın bütün otoriter popülist başkanları, bütün diktatörleri seçime iştirak oranının düşüklüğünden, muhalif seçmenin moral bozukluğundan, sandıktan kopuşundan, siyasi partilere, bizatihi siyasetin kendisine uzaklaşmasından, yabancılaşmasından beslenirler. Burada, yaptığımız itiraz, çıktığımız yol, partinin moralini bozmak, partiyi tartıştırmak değil tersine bir duygusal kopuş içinde olan seçmene, Cumhuriyet Halk Partisi tartışıyor, Cumhuriyet Halk Partisi değişiyor, Cumhuriyet Halk Partisi bundan sonra da dimdik ayakta olacak, senin umudun olacak. Cumhuriyet Halk Partisi varsa, umut var demek için adayız, buradayız, ayaktayız.
“Sizi yol yürümeye davet ediyorum”
Bunun için diyoruz ki, Cumhuriyet Halk Partisi önümüzdeki devri, emekten, fakirden, sömürülenden, çiftçiden, esnaftan, emekten yana tutumunu netleştirerek, kendini tekrar tanım ederek, ittifak siyasetine ortaklarına belinden zincirle bağlanmış koşucular üzere, 5 yıl boyunca birbirinin belinden çekerek değil, özgürce koşarak, günü geldiğinde ittifak kurulacaksa, o ittifakın özgüvenli, güçlü, kendinden emin, yüzde 25’lik cam tavanı tuz buz etmiş bir parti olarak yolunu yürümesini savunuyoruz.
“Şampiyon yaparım”
Bu örgüt bana inanır, yetkilendirirse bu grubun başına geçerim, bu grubu da şampiyon yaparım. Kelam veriyorum. Şayet yetki verilmezse partinin evladıyım, başarısı için emek vermeye devam ederim. Lakin siz yetki verirseniz, siz ‘Özgür, bu işi sen yapacaksın’ derseniz elimde kitabım var. 1’inci sayfasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk var. gencecik bir takım, inanmış yürekler, muvaffakiyete hasret gençliğimiz, borcumuzu ödeyeceğimiz partimiz, güvendiğimiz sizler varsınız. Ben size güveniyorum, size inanıyorum. Bu sürecin sonunda bu partide artık seçim akşamları partinin ışıklarının erkenden sönmeyeceği, bayan kollarımızın tülbenti sirkeli suya basıp başına bağlamak yerine, o tülbent elde hayal çekecekleri, başarıyı kutlayacağımız yarınlara inanıyorum. Siz de inanın, birlikte başaracağız.”