Mikropların var olduğuna inanmayan beşerler

Rachel Schraer
Sağlık ve Dezenformasyon Muhabiri

Facebook ve Telegram’da “mikrop inkarcılığı” kümelerinin 10 binlerce üyesi var. Üyelerin kimileri virüslerin var olmadığına, kimileri da mikropların var olduğuna lakin hastalıklara neden olmadığına inanıyor.

“Uzun yıllar boyunca alternatif tıpla ilgilendim. Daha sonra koronavirüs ile birlikte ilgim yeni bir düzeye çıktı.”

Sözler Güney Afrika’nın Cape Town kentinde bir natüropati uzmanı, yani doğal teknikleri uygulayan bir terapist olan Veronica Haupt’e ilişkin.

Veronica’nın tanıdık bir öyküsü var. Evvel sıhhat bahsiyle ilgiliydi ve alışılagelmişin dışındaki tedavi tekniklerini okumaktan keyif alıyordu. Akabinde Covid-19 aşısının içeriğinden ve kimi iş yerlerinin aşıyı zarurî tutmasından kuşku etmeye başladı.

Hikayesinin sıhhat konusuna ilgi duyan birçok kişininkinden ayrıştığı kısım de bu türlü başlıyor.

“Bence beşerden beşere geçtiği söylenen bütün bir bulaşıcı hastalık fikri muhakkak çok uzun vakittir insanlığa anlatılan bir masal” diyor.

Veronica, kendisi üzere mikropların var olduğuna inanmayan insanların olduğu çevrim içi bir kümenin üyesi. Aksi bilimsel delillere karşın küme gün geçtikçe büyüyor.

Sosyal medyada yapılan bir tahlil “mikrop inkarcıları”nın İngilizce karşılığı olan germ deniers anahtar sözü arandığında, bu hususun 2020’den evvel neredeyse hiç konuşulmadığını, Covid-19 pandemisiyle gündeme geldiğini gösteriyor.

Ancak husus pandeminin sonra ermesiyle rafa kalkmadı. Tersine daima artan ölçüde bahse husus oldu ve anahtar söz kullanımı 2023’te son üç yılın toplamını geçti.

Facebook ve Telegram’da on binlerce üyesi olan mikrop inkarcılığı kümeleri var. Kimileri virüslerin var olmadığına, kimileri da mikropların var olduğuna lakin hastalıklara neden olmadığına inanıyor.

İnkarcıların birçoğu inançlarını 1800’lerde ortaya atılmış lakin geçersizliği kanıtlanmış bir teoriye dayandırıyor.

O periyotta mikropların hastalıklara sebep olduğu kanıtlanmış olsa da, Fransız bilim insanı Antoine Bechamp’ın arazi teorisini ortaya atması, mikroplar ve hastalıklar ortasındaki alakanın sorgulanmasına neden oldu. Teoriye nazaran mikroplar yalnızca sıhhatsiz bir vücuda girdiğinde hastalığa sebep olan mutantlara dönüşen zararsız varlıklardı.

Bechamp’ın teorisi mikropların hastalıklara sebep olduğunu gösteren sayısız delilin ortaya atılmasıyla çürütüldü.

Mikrop inkarcılığının 19. yüzyıldan kalma bir teoriye bağlılıktan çok, ana akım rastgele bir şeyin büsbütün reddedilmesiyle ilgisi var üzere görünüyor.

Hükümetler ya da sıhhat kurumlarından bir açıklama geldiğinde, bunun sorgusuz sualsiz yanlış olduğuna dair yayılan bir inanç var.

Bu, hükümetleri sorgulamanın yanlış olduğu manasına gelmiyor.

YouTube’da eğitici içerikler yayımlayan Moleküler Biyolog Dr. Dan Wilson, bu bilim dışı tezlerin geniş tarifiyle “sağlık” başlığı altında yer aldığını söylüyor.

‘Biyolojinin düz dünyacıları’

Dr Dan Wilson

Bu tarif diyet, idman ve öteki pratiklerle fizikî ve ruhsal olarak âlâ olma hali arayışını da kapsıyor.

Bu arayıştakiler “doğal olmadığı için” ekseriyetle ilaç kullanmama eğilimindeler. Bu eğilimi destekleyen milyonlarca toplumsal medya paylaşımı var.

Dr. Wilson, bu arayışın insanlara hakimiyet duygusu verdiğine dikkat çekiyor. Ne tükettiğinizi değiştirerek, yalnızca hastalıklardan korunduğunuza değil, tıpkı vakitte hayatınızı en yeterli halde yaşayabildiğinize inandırıyor; “Mikrop inkarcılığına kadar gitmesi gerekmiyor. Yalnızca kimi vitaminlerin ya da belli bir ömür biçiminin hastalıkları engellediği fikri” diyor.

Bütün hastalıklar mikrop kaynaklı değil. Lakin Veronica, rastgele bir bilimsel desteği olmadan, bütün hastalıkların bedenimize giren toksinlerden, kirlilikten ya da elektromanyetik dalgalardan kaynaklandığını düşünüyor.

Danışanlarına, “Sağlıklı olmak hekiminizin değil, sizin elinizde” diyor.

Facebook’ta mikrop inkarcılığı kümelerinin en büyüğünde üyelerin tabiplerden, ilaçlardan ve aşılardan nasıl korunacağına dair tavsiyeler de paylaşılıyor.

Grubun 2019’da 150 olan üye sayısı bugün 30 bini geçti.

Dr. Wilson, “Mikrop inkarcılığı ve aşı zıtlığı kümeleri mutlaka birçok kesişime sahip. Hatta mikrop inkarcılarının aşı tersi çemberin içinde yer aldığını söyleyebilirim” diyor ve ekliyor:

“Onlara biyolojinin düz dünyacıları diyorum zira onlara emsal formda Dünya’nın yuvarlak olduğunu gösteren fotoğrafları gördükleri halde bunu inkar etmeye devam ediyorlar.

“Virüsü bir hayvana bulaştırıp onu hasta edebiliriz. Birebir genetik dizilimi insanlarda da bulup şahıstan şahsa nasıl bulaştığını takip edebilir ve hastalığın nasıl yayıldığını izleyebiliriz.”

Virüsler ve öteki mikropların mikroskopta göründüğünü söyleyen Dr. Wilson şöyle devam ediyor:

“Ancak bu delil zenginliğine karşın mikrop inkarcılığının farklı tipleri kitleler ortasında yayılıyor. Örneğin HIV’nin AIDS’e neden olmadığı fikri gitgide yaygınlaşıyor ve ana akım bir komplo teorisi haline gelmesinden çekiniyorum”.

2000’li yılların başında, Veronica’nın memleketi Güney Afrika’da, devrin Devlet Lideri Thabo Mbeki, AIDS’in HIV virüsünden kaynaklandığını reddetmişti.

Mbeki, virüsün bedende çoğalmasını durduran hayat kurtarıcı antiretroviral ilaçların tedariğine de yanaşmamıştı.

Thabo Mbeki 1999 ile 2008 ortasında Güney Afrika Devlet Başkanı’ydı. AIDS inkarcılığını hükümetin gündemine soktu.

Harvard Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya nazaran, bu tavrı 300 binden fazla vefatın önlenememesiyle sonuçlandı.

Güney Afrika’da HIV’in önlenmesi ve tedavisi konusunda alanda çalışan beşerler, bugünkü durumun 20 yıl öncesinden farksız olduğunu söylüyor.

AIDS inkarcılığı karşı karşıya oldukları en büyük sorun değil.

Ancak yavaş yavaş yükselen kuşku dalgası, Roberto Pereira üzere HIV araştırmacılarının ürpermesine neden oluyor:

“Bunun hakikat olduğunu düşünmüyorum, bilhassa de bu ülkede bu kadar çok acıya neden olmuşken. Hakikaten kanımı donduruyor” diyor ve ekliyor:

“Tarihin tekerrür ettiğini görmek istemezsiniz fakat görünen o ki tarih sık sık tekerrür ediyor.”