İş güvenliği uzmanları Ankara’da toplandı: İş kazalarının sebebi daha çok kazanmak isteyen hırslı patronlardır

İş Sıhhati ve Güvenliği Çalışanları Sendikası, yaşanan iş kazalarında patronların değil iş güvenliği uzmanlarının yargılanmasına Ankara Ulus Meydanı’nda yaptığı açıklamayla reaksiyon gösterdi. Sendika Genel Lideri İrfan Sayar, “İş kazalarının sebebi iş güvenliği uzmanları değil daha çok kazanmak isteyen hırslı patronlardır. İş güvenliği uzmanlarına ‘Görmezden gel, her şeyi yazma, her şeyi bildirme’ halinde baskılar oluyor. İş güvenliği uzmanı da işini kaybetmemek için kimi şeyleri de görmezden gelebiliyor” dedi. Sendika Genel Sekreteri Onur Turan da kendisinin de yargılandığını belirterek, “İnşaatlarda iş güvenliği uzmanlığı yapıyorum. Kazayla düşüp bir personel hayatını kaybetti. Ben de yargılanıyorum maalesef. Beni hatalı buldular. Bakın bu bahis bile açıldığında huzursuz oluyorum” sözlerini kullandı. 

İş Sıhhati ve Güvenliği Çalışanları Sendikası üyeleri, Ankara Ulus Meydanı’nda toplanarak yaşanan iş kazalarında patronların değil iş güvenliği uzmanlarının yargılanmasına reaksiyon gösterdi, baretlerini yere bırakarak durumu protesto etti.

Burada açıklama yapan İş Sıhhati ve Güvenliği Çalışanları Sendikası Genel Lideri İrfan Sayar, Türkiye’de ortalama yılda 1.500 kişi hayatını iş kazalarından ötürü kaybettiğini, binlerce kişinin engelli kaldığını belirterek şunları söyledi:

“İş kazalarını direk ve dolaylı taraftan ülke iktisadına ziyanı yıllık 90 milyar dolar civarındadır. İş kazalarını azaltmak için her türlü aksiliğe karşın çalışan iş güvenliği uzmanlarını yeniden bir kaza olduğunda yargı gözaltına alıyor, tutukluyor, mahpus cezası veriyor. İş kazalarının sebebi iş güvenliği uzmanları değil, ihmaldir. İş kazalarının sebebi iş güvenliği uzmanları değil daha çok kazanmak isteyen hırslı patronlardır. İş kazalarının sebebi iş güvenliği uzmanları değil bir şey olmaz diyen bakış açısıdır. Her iş kazasında iş güvenliği uzmanlarını günah keçisiymiş üzere göstermek iş kazalarını sıfırlamaz. İş sıhhati ve güvenliğinde kırıklarla dolu olan karnemizi düzgüne çevirmez. Tersine bizim söylediklerimizi yazdıklarımızı ciddiye almayıp gerekli önlemleri almayan zihniyettir. Şayet süratlice bir sonuç alınmaz ise ülke genelinde iş bırakmaya gideceğimizi bildiririz.”

“‘Görmezden gel, her şeyi bildirme’ baskıları oluyor”

Sendikası Lideri İrfan Sayar, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada ise iş güvenliği uzmanlarına ‘Görmezden gel, her şeyi yazma, her şeyi bildirme’ biçiminde baskılar olduğunu, iş güvenliği uzmanın da işini kaybetmemek için birtakım şeyleri de görmezden gelebildiğini kaydetti.

“Hem iş kazalarından ölüyor, hem yargılanıyoruz”

İş güvenliği uzmanı üyelerinden kendilerine hususla ilgili şikayet geldiğini belirten Sayar, “Her gün onlarca bildiri geliyor bu türlü. Ya iş kazasından ötürü yargılandığını tabir ediyor ya kâfi fiyatı alamadığından bahsediyor. Hatta meslektaşlarımız iş kazalarından ötürü ölebiliyor. Hem iş kazalarından ölüyoruz hem de iş kazalarından yargılanıyoruz. İş güvenliği uzmanının emniyetini bile patron sağlamalı” dedi.

İş Sıhhati ve Güvenliği Çalışanları Sendikası Genel Sekreteri Onur Turan ise kendisinin de yargılandığını belirterek ANKA’ya şunları söyledi:

“Ben 10 yıldır bu kesimdeyim, Mersin’de çalışıyorum. Fakat olaylardan yargılanmamız bizi çok rahatsız ediyor. Ben de yargılanıyorum şu anda. Adam öldürmeden yargılanıyorum şu anda patron üzere. Ben inşaatlarda iş güvenliği uzmanlığı yapıyorum. Kazayla düşüp bir emekçi hayatını kaybetti. Ben de yargılanıyorum maalesef. Beni hatalı buldular, dava devam ediyor. Patron ve ben yargılanıyoruz. Bakın bu bahis bile açıldığında huzursuz oluyorum. Bütün arkadaşlar bu biçimde. İşi bırakmayı düşünmedim bunu severek yapıyorum. İnsanların hayatta kalmasını sağlayan bir meslek kümesinin bu kadar baskı altında çalıştırılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Umarım bundan sonra iş kazaları yaşanmaz yaşandığında da gerçek sorumlular adalete teslim edilir.”

“Günah keçisi üzere birinci başta bizi o sürecin içine dahil ediyorlar”

Turan, “Yargı düzeneğinin tamamında bilgi eksikliği var. Bizim kendimize mahsus bir ömürüz olduğu halde ve bu maddede iş güvenliği uzmanları ‘danışman’ olarak tanım edilmesine karşın bizler iş kazası olduğunda bir günah keçisi üzere birinci başta bizi çağırıp o sürecin içine dahil ediyorlar” dedi.