Hollanda: Günde 250 kişinin iltica başvurusu yaptığı ülkede sığınma merkezlerinde yer kalmadı
Hollanda’da iltica müracaatlarının Eylül ayında tepeye çıkarak, günde 250’ye ulaşması nedeniyle, sığınmacı kabul merkezlerinde yer kalmadığı belirtildi.
Hükümet, bilhassa reşit olmayan refakatçisiz sığınmacılar için kalacak yer kasvetine işaret ederek, belediyelerden Pazar gününe kadar ivedilikle 450 kişilik yer ayarlamalarını istedi.
Hollanda ve Almanya’daki birtakım siyasi partiler, artan barınma sorunu nedeniyle mülteci sayısının sınırlanmasını istiyor.
Hollanda’da 2 yıldan bu yana devam eden sığınmacıların barınma sorunu, ağır iltica talepleri nedeniyle bu ay daha da arttı.
Eylül ayında günlük ortalama sığınma başvurusu sayısı 250’ye ulaştı.
Hükümetin, yatak yokluğu nedeniyle 2 bin bireyle sınırladığı Ter Apel Sığınma Merkezi büsbütün doldu.
Assen ve Amsterdam kentlerindeki toplam 800 yataklı süreksiz barınma merkezlerinde de hiç yer kalmadı.
Sığınma ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Eric van der Burg, belediyelere davette bulunarak Pazar gününe kadar hemen 450 kişilik yer ayarlamalarını istedi. Bunun 250’si refakatçisiz çocuk sığınmacılara ayrılacak.
Pazartesi günü için de hemen 750 yatağa gereksinim duyulduğunu açıklayan bakan, barınma gereksiniminin sonraki hafta da yüksek olacağını vurguladı ve belediyelerden en kısa müddette tedbir almalarını istedi.
Refakatçisiz çocuk sığınmacılar
Hollanda Sığınmacı Kabul Merkezi Kurumu (COA), şu anda her gün 30 ila 50 ortası refakatçisiz çocuğun Ter Apel Sığınma Merkezi’ne başvurduğunu bildirdi.
Şu anda iltica müracaatında bulunan 4 bin refakatçisiz reşit olmayan sığınmacı var. Hollanda makamlarına nazaran, refakatçisiz çocuk sığınmacı sayısı 2021’den bu yana üç kat arttı.
Bu sayı COA ve çocuk hakları örgütlerinin beklediğinden daha yüksek. Bu vücutla örgüt, belediyelerin önceliği çocuk sığınmacılara vermesini istiyor.
Ancak yerleşim yerlerindeki halkın yansısı nedeniyle birçok belediye bu hususta adım atmakta zorlanıyor.
Bu nedenle İltica ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı’nın, gerekirse belediyeleri yeni merkezler açmaya zorlama yetkisi veren bir yasa tasarısı hazırlandı.
COA’ya nazaran, bu tasarının yasalaşması, sığınmacılara ait barınma problemini büyük ölçüde çözecek.
Ancak yeni göç planı ile mülteci gelişini sınırlamayı amaçlayan Dilan Yeşilgöz liderliğindeki iktidar ortağı Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD), bu tasarının gündemden düşürülmesini istiyor.
Hollanda’da sığınma başvurusu kabul edilen 57 bin şahıstan 26 bini, acil barınma merkezlerinde kalıyor.
Yer sorunu nedeniyle sığınmacılar bazen otellere ya da yolcu gemilerine yerleştiriliyor.
Rotterdam’da demirli bir yolcu gemisinde şu anda 1500 sığınmacı bulunuyor. Bir öteki gemiye de, mülteci yerleştirilmeye başlandı.
Hollanda’da sığınma başvurusu kabul edilenler, gerekli lisan ve ahenk kurslarına tamamlayana kadar en az 2 yıl mecburî olarak mülteci kabul merkezlerinde tutuluyor.
Göç sorunu siyasetçilerin önceliği
Hollanda’da 22 Kasım’da yapılacak erken genel seçimler öncesi, siyasi partilerin seçim programlarında iltica ve göç sorunu öncelikli unsurların başında yer alıyor.
Başta iktidar ortağı VVD olmak üzere, kamuoyu yoklamalarında önde görünen Yeni Toplumsal Kontrat Partisi (NSC), Çiftçi Vatandaş Haraketi Partisi (BBB) olmak üzere, birçok siyasi parti, Hollanda’ya yönelik sığınmacı akışının sonlandırılmasını savunuyor.
Benzer bir sorun Hollanda’nın komşusu Almanya’da da gündemde.
Muhalefetteki Hıristiyan Demokratlar İttifakı CDU / CSU, ülkeye gelen sığınmacıların sayısı artarken, sığınma merkezlerinin sayısının azaldığına işaret ediyor.
CDU/CSU yöneticilerinden Alexander Dobrindt, “Sorun denetimden çıkıp büyük bir toplumsal çatışmaya dönüşebilir” açıklamasında bulundu.
Hıristiyan Demokratlar tarafından, “güvenli ülkeler listesinin” Gürcistan, Moldova, Hindistan, Tunus, Fas ve Cezayir’i de içerecek formda genişletilmesi önerildi.
CDU/CSU ittifakı, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre hudutlarında da daha sıkı denetimler uygulanmasını istiyor.
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, CDU/CSU’yu “düz popülizm” yapmakla suçlayarak, hükümetin hudut güvenliğine gereken ihtimamı göstereceğini vurguladı.
Sığınmacılar için kâfi barınma merkezi bulunmayan Belçika’da da, İltica ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Nicole de Moor, bekar erkek sığınmacıların müracaatlarının askıya alınması talimatını vermişti.
Barınma konusunda ailelere, bayanlara ve çocuklara öncelik vereceklerini açıklayan de Moor’un bu kararı, Danıştay tarafından “yasa dışı olduğu gerekçesiyle” iptal edildi.
Ancak Belçikalı bakan, Danıştay kararına karşın bekar erkek sığınmacıların müracaatlarını sürece koymayacağını açıkladı.