Ankara’da ‘kimlik gösterme’ tartışmasında bekçi tarafından darbedildi argümanı
Alican Uludağ
Ankara’da kimlik gösterme tartışması sırasında Hasan Dinç isimli kişi, bekçiler tarafından darp edildiğini sav etti. Görevliye direnmekten tabir veren Dinç, bekçilerden şikâyetçi oldu
Olay, Ankara’nın Mamak ilçesine bağlı Ege Mahallesi’nde yaşandı. Dinç’in tabirine nazaran, 25 Eylül günü iki akrabasıyla meskende içki içen Dinç, yanındakilerle birlikte daha sonra meskenlerinin yanındaki Ege Millet Bahçesi’ne geçti. Dinç çimenliklerde otururken iki akrabası sigara almaya gitti, dönüşlerinde yanlarında içki getirdi.
İfadesinde bu sırada çalan telefonuyla konuştuğunu söyleyen Dinç, “Görüşmeye devam ettiğim sırada iki bekçi geldi. Benden kimlik istediler. Ben de ‘TC kimlik numaramı ve ehliyetimi vereyim, telefonla görüşmem acil, isterseniz beni karakola götürün’ dedim. Burada yeğenlerim bekçilere kimliklerini verdi. Bu esnada bekçiler gözlerime biber gazı sıktı. Sonra beni darp etmeye başladılar. Yere yatırdılar. Bu esnada Doğuş’a da gaz sıkmaya başladılar. Ne olduğunu anlamadım” dedi.
Karakol tuvaletinde de darp iddiası
Kendisinin çağrılan takım otosuna bindirildiğini belirten Dinç, hem grup otosu içinde hem de karakolun tuvaletinde bekçiler tarafından darp edildiğini söyledi. Bekçilere hakaret etmediklerini ve vurmadıklarını tabir eden Dinç, “Bacağım sakattı, yerde oturuyordum. Yerimden hiç kalkmadım. Bana yapılan muameleyi kabul etmiyorum. Bekçilerden şikâyetçiyim” halinde kelamlarını sürdürdü.
Yavuz Selim Polis Merkezi Amirliği’nde “görevi yaptırmamak için direnme”, “görevli memura hakaret” cürümlerinden kuşkulu olarak tabir veren Dinç, daha sonra sıhhat denetiminden geçirildikten sonra hür bırakıldı.
Savcılık soruşturma başlattı
Dinç’in avukatı Fecri Narin de bekçilerden şikâyetçi olduklarını belirterek hem karakolun hem de polis aracının güvenlik kamera imgelerine el konulmasını istedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı. Savcılık, şahit sözleri ve kamera imgelerinin incelenmesinin akabinde son kararını verecek.
DW Türkçe’ye konuşan Avukat Fecri Narin, Türkiye’nin Ortadoğu ülkesine dönmek üzere olduğunu savunarak “Bu olay polis devleti olduğumuzun göstergesi. Bekçiler hükümdardan çok kralcı davranıyor. Müvekkilim hem aracın içinde hem de karakol tuvaletinde darp edildi” dedi.