Adalet Bakanı Tunç’tan Seyahat davası açıklaması: Hesabı sorulmazsa hukuk devletinden bahsetmek mümkün olabilir mi?

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargıtay’ın Seyahat davası kararına yönelik yansılara karşılık vererek, “Hukuk devletinde sokakları ateşe verenlerin, insanları öldürenlerin, onları tahrik edenlerin hesabı sorulmayacak mı? Hesabı sorulmazsa orada hukuk devletinden bahsetmek mümkün olabilir mi? ‘Gezi yargılanamaz’ ne demek?” dedi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 8 sanıklı Seyahat Parkı davasında, Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet mahpus ile Türkiye Personel Partisinden (TİP) milletvekili seçilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater’e verilen 18’er yıl mahpus cezalarını onadı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kastamonu’nun Tosya ilçesinde Tosya Adalet Sarayı’nın açılış merasimine katıldı. Burada yaptığı konuşmada yargının Seyahat kararına takviye veren bir açıklama yaptı. 

“Partimizin ismi adalet”

İnsanı güçlendirirken adaletten ayrılmayacaklarını söyleyen Tunç, “Her alanda adalet; ‘adalet’ dediğimiz vakit yalnızca yargı akla gelmesin. Eğitimde adalet, sıhhatte adalet, yatırımlarda adalet, eşitlik, hakkaniyet, dış siyasetlerde adalet; hasebiyle partimizin ismi adalet. Burada da adalet sarayımızı açıyoruz ve adaletten hiç ayrılmadan, hukukun üstünlüğünden hiç bir vakit taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz inşallah” dedi.

“Milli iradeye sahip çıktık”

Temel hak ve özgürlüklerin önündeki manilerin birer birer kaldırıldığını belirten Bakan Tunç, “Bundan sonra da pürüz koymak isteyen olursa, onların önünde milletimiz ile bir arada duracağız. Demokrasimizi güçlendirmeye, demokrasi çıtamızı yükseltmeye ulusal iradenin bayrağını hiç bir vakit yere düşürmemeye çaba göstereceğiz. Bunu daima sizin desteğinizle yaptık. Seyahat olaylarını sizlerin takviyesi ile birlik bütünlüğü sayesinde aştık. 17-25 Aralık yargı ve emniyet darbesi sürecini, sizlerin verdiği takviyelerle aştık. 15 Temmuz hain FETÖ darbe teşebbüsü kalkışmasında, yeniden milletimizin dayanağı ile demokrasiye sahip çıktık. Ulusal iradeye sahip çıktık. Ülkemize sahip çıktık. Bilhassa o gece kahramanca çaba eden ve darbecilere karşı çabucak birinci dakikalardan itibaren soruşturmaları başlatan yargı mensuplarımıza, savcılarımıza, yargıçlarımıza müteşekkiriz. Milletimiz ile bir arada hareket ettiler. İşte milletin yargısı bu. Birilerinin hazmedemediği konu da bu” diye konuştu.

“Yargı bağımsız”

Yargıtay’ın Seyahat Parkı davasında, Osman Kavala ile Can Atalay’ın da ortasında olduğu 5 sanığın mahkumiyetlerini onamasına ait, karalama kampanyaları olduğuna değinen Tunç, şöyle konuştu:

“Yargı bağımsız. Anayasa’mızın 9’uncu unsuru; ‘Yargı yetkisi, bağımsız mahkemelerce kullanılır. Tarafsız mahkemelerce kullanılır.’ Anayasamızın 138’inci unsuru açık; ‘Hiç bir organ, merci, kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere, yargıçlara buyruk ve talimat veremez.’ Yargı kararları eleştirilebilir; fakat yargı kararları üzerinden bilhassa yargının tamamını töhmet altında bırakabilecek, hakarete varan cümlelerle saldırırsanız orada Anayasa’nın 138’inci hususunu hatırlatmak gerekir. Siz sokakları ateşe vereceksiniz, onlarca insanın vefatına neden olacaksınız, kamunun özel şahısların araçlarını altüst edip ortalığı ateşe verip, dükkanları taşlayacaksınız, Seyahat olaylarını çıkarıp, ‘Gezi masumdu’ diyeceksiniz. Hukuk devletinde sokakları ateşe verenlerin, insanları öldürenlerin, onları tahrik edenlerin hesabı sorulmayacak mı? Hesabı sorulmazsa orada hukuk devletinden bahsetmek mümkün olabilir mi? ‘Gezi yargılanamaz’ ne demek? Seyahat’in ne olduğunu bu millet gördü. Orada 2 ağaç mazeret edilerek sokakları ateşe verenlerle ilgili yargı sürecinin haksız bir yargılama olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz? Ve bunu söylerken de ‘Talimatla karar verdiler’ diyerek yargıya hakaret ederseniz, burada siz yargı bağımsızlığına, tarafsızlığına hürmet duymuyor, hukuk devletini benimsemiyorsunuz demektir” diye konuştu. (DHA)