ABD’deki Halkbank davası 11 Aralık’ta görülecek

ABD’deki İstek Sarraf davasında sanık olarak yargılanan Halkbank’ın İkinci Bölge Temyiz Mahkemesi’ndeki davası devam ediyor. Mahkemenin başyargıcı Debra Ann Livingston, davayla ilgili duruşmanın 11 Aralık’ta yapılacağını açıkladı.

Davada bankaya, “ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını delmek” suçlaması yöneltiliyor.

VOA Türkçe’den Can Kamiloğlu’nun haberine nazaran, yargıç Livingston yazılı buyruğunda tarafların duruşmada karşılıklı olarak dinleneceğini, savcılık ve Halkbank avukatlarına, savunma ve argümanları için eşit oranda kelam hakkı tanınacağını söz edildi.

Duruşma öncesinde belirlenecek bir tarihteyse hem Halkbank hem de New York Güney Bölgesi Başsavcılık yetkililerinin katılacağı dava evrakıyla ilgili bir toplantının gerçekleştirileceği belirtildi.

New York Güney Bölgesi Başsavcılığı, geçtiğimiz ay Halkbank’ın İkinci Bölge Temyiz Mahkemesi’ne sunduğu dilekçeye mahkeme tarafından belirlenen tarihte cevap vermedi. Başsavcılık, İkinci Bölge Temyiz Mahkemesi’ne, ek mühlet hakkını kullanmak istediğini belirterek ileri bir tarihte Halkbank avukatlarının argümanlarına karşılık vereceğini kaydetti.

New York Güney Bölgesi Başsavcılığı’nın, mahkemeden istediği ek müddet sonunda 11 Aralık’ta yapılacak duruşma öncesinde Halkbank’ın savlarına yanıt vermesi bekleniyor.

Halkbank davasını gündemine alan ABD Anayasa Mahkemesi, 19 Nisan’da kararı yine değerlendirmesi için New York İkinci Bölge Temyiz Mahkemesi’ne göndermişti.

Halkbank, New York’taki İkinci Bölge Temyiz Mahkemesi’ne 71 sayfadan oluşan savunma dilekçesini avukatı Robert M. Carry’nin imzasıyla sunmuştu. Temyiz talebiyle ilgili mahkemeye sunulan dilekçede bankanın yüzde 91’inin Türkiye Cumhuriyeti Varlık Fonu’na ilişkin olduğu, bankanın “Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası” (FSIA) kapsamına girdiği ve bu nedenle ABD’de yargılanamayacağı görüşünü yinelemişti. Dilekçede, “İster federal ister eyalet mahkemeleri olsun, öteki bir ülkeye, bir ulusa dava açmaları için bu sınırsız yetki verilirse, huduttan geçen mültecilerden iklim değişikliğine kadar dünya problemleri hususlarında, eyalet yahut lokal savcılara kendi yetki alanlarında suçlamada bulunmaları ve bir ülke aleyhine ceza davası açmaları için pek çok fırsat sunar’” sözü kullanılmıştı. Halkbank, ABD’nin aleyhlerine hazırladığı iddianamede yer alan suçlamalarla ilgili aksiyonların Türkiye’de, Türk egemenliğinin hudutları içinde gerçekleştiğini belirtilerek, “Bu dava, en son olarak başarılı olursa, Halkbank’ın faaliyet kabiliyetini zayıflatacak, tıpkı vakitte Türkiye’ye direkt ziyan verecektir” savında bulunmuştu.