Mohamed Al Fayed hayatını kaybetti: Sokakta gazoz satmaktan milyarderliğe giden hikayesi
Galler Prensesi Diana ile birlikte geçirdiği trafik kazasında oğlunu kaybeden, Londra’nın lüks alışveriş merkezi Harrods’ın eski sahibi Mohamed Al Fayed, 94 yaşında hayatını kaybetti.
Al Fayed, Mısır’da doğdu, 1970’lerde İngiltere’ye taşınmadan evvel Orta Doğu’da bir iş imparatorluğu kurdu.
Ancak ülkesi olarak benimsediği İngiltere’den vatandaşlık alma hayalini hiçbir vakit gerçekleştiremedi.
Yaşlılık yıllarını Dodi ve Diana’nın vefatına yol açan şartları sorgulayarak geçirdi.
Al Fayed, son on yılını büyük ölçüde gözlerden uzakta geçirmiş ve eşi Heini ile birlikte Surrey’deki malikanesinde yaşamıştı.
Ailesi, Cuma günü yayımladıkları bir açıklamada, “Bayan Al Fayed, çocukları ve torunları, sevgili eşi, babaları ve büyükbabaları Mohamed’in 30 Ağustos 2023 Çarşamba günü yaşlılık sebebiyle huzur içinde vefat ettiğini teyit eder” dedi.
“Sevdikleriyle birlikte uzun ve tatmin edici bir emeklilik devri yaşadı.”
Daha sonra Harrods’ta halkla ilgiler müdürü olarak Al Fayed’in yanında çalışan eski BBC Kraliyet muhabiri Michael Cole, onu “olağanüstü bir karakter” olarak tanımladı.
Michael Cole, BBC Radyo 4’e verdiği röportajda Al Fayed’in, ”etkileyici ve hayattan daha büyük” bir karakter ve “insanlıkla dolu” biri olduğunu söyledi.
Al Fayed’in uzun yıllar sahibi olduğu Fulham Futbol Kulübü, vefatı nedeniyle “inanılmaz bir ıstırap içerisinde olduklarını” açıkladı.
Kulüpteki halefi Shahid Khan, kulübün internet sitesine konan bir iletiyle başsağlığı diledi.
“Fulham’ın öyküsü, Al Fayed’in lider olarak bulunduğu katkılar olmadan anlatılamaz” dedi.
“O, Premier Lig’e yükselmemiz, Avrupa Ligi Finali oynamamız ve hem oyuncular hem de grubun yaşadığı büyülü anlarla hatırlanacak.”
Gazeteci Piers Morgan, Al Fayed’in Diana’nın da öldüğü kazadan sonraki yıllarını, “sevgili oğlu Dodi’yi kaybetmeyi asla aşamayan bir adamın harika güç gösterisi” olarak tanımladı. Onun “kusurlu, karmaşık bir karakter” olduğunu söyleyen gazeteci, lakin ondan hoşlandığını da ekledi.
Al Fayed, Mısır’daki memleketi İskenderiye’nin sokaklarında gazlı içecek satmaktan gerçek kontaklarla iş dünyasında büyük bir isim olmaya yükseldi.
Hayatı, kendisini Suudi Arabistan’daki ithalat işine sokan, Suudi milyoner silah tüccarı Adnan Kaşıkçı’nın kız kardeşi olan birinci eşi Samira Kaşıkçı ile tanıştıktan sonra değişti.
Bu rol onun Mısır’da yeni ilişkiler kurmasına yardımcı oldu ve evlilik iki yıldan biraz fazla sürse de sonrasında Al Fayed kendi nakliye işini kurdu.
1966’da dünyanın en zenginlerinden biri olan Brunei Sultanı’nın danışmanı oldu.
1974’te İngiltere’ye taşındı ve beş yıl sonra kardeşi Ali ile birlikte Paris’teki Ritz Oteli’ni 20 milyon sterline satın aldı.
Madencilik şirketi Lonrho kümesiyle kılıçların çekildiği bir ihale savaşının akabinde 1985 yılında Harrods’u 615 milyon sterline devraldı.
Onun sahip olduğu sırada Fulham FC üçüncü sıradan Premier Lig’e yükseldi.
Great Ormond Street Hastanesi de dahil olmak üzere hayır kurumlarına cömertçe bağışlarda bulundu ve beş çocuk babası olarak, fakir yahut hasta çocuklara yardım etmeye özel bir ilgi gösterdi.
1987’de, fakir, travma geçiren ve çok hasta gençlerin hayatlarını düzgünleştirmek için çalışan Al Fayed Yardım Vakfı’nı kurdu.
Film imalcisi oğlu Dodi ve o zamanki sevgilisi Galler Prensesi Diana, 1997’de ikisinin de vefatına neden olan otomobil kazasından evvel, onun Paris’teki Ritz Oteli’nden ayrılmışlardı.
Al Fayed, kazanın şokunu asla atlatamadı ve ölümlerle ilgili spekülasyonlara takıntılı hale geldi.
Şubat 2008’deki soruşturmadaki tabirleri ortasında, ölümlerin Prens Philip’in buyruğuyla ve MI6’nın göz yummasıyla gerçekleştiği savları da vardı.
Bunlar hakim tarafından “komplo teorisi” olarak değerlendirildi ve heyet tarafından reddedildi.
Al Fayed’in, İngiliz vatandaşlığını alma teşebbüsü iki defa başarısız oldu.
1995’te, ikinci kere reddedildikten sonra öfkelenerek basına, Avam Kamarası’nda kendi çıkarları hakkında sorular sormaları için iki Muhafazakar Partili bakan Neil Hamilton ve Tim Smith’e para ödediğini söyledi.
Her ikisi de hükümetten ayrıldı ve iddiayı reddeden Hamilton, Al Fayed’e karşı açtığı iftira davasını kaybetti.
Üçüncü bir siyasetçi, o vakitler Kabine Bakanı olan Jonathan Aitken de, bir küme Suudi silah tüccarıyla birebir anda Al Fayed’in Paris’teki Ritz Oteli’n’de ücretsiz kaldığını açıklamasının akabinde istifa etti.
2010 yılında Al Fayed, Harrods’u Katar’ın varlık fonuna sattı. Ödenen fiyatın neredeyse yarısı şirketin borçlarını kapatmak için kullanıldı.
Kraliyet tarihçisi Profesör Kate Williams, Al Fayed’in oğlunun vefatından sonra kendini bir misyona adadığını lakin ikonik Harrods mağazasını yine şekillendiren kişi olarak da hatırlanacağını söyledi.
“Bu onun düşü ve bebeğiydi” dedi.
Al Fayed’in hayır kurumları ve hastanelere büyük bağışlar yaptığını ve Prenses Diana ile bu biçimde tanıştığını ekledi.
BBC’ye konuşan Profesör Williams, “İngiliz ömründe çok değerli bir güçtü” dedi ve onun unutulmayacak bir şahsiyet olduğunu söyledi.