Ertuğrul Özkök: Altıncı Filo güvertesinden gelen bu işaret ve sonrası 120 saatte yaşanan dört olay

* Değişik Şeyler Oluyor
Ertuğrul Özkök

Altıncı Filo güvertesinden gelen bu işaret ve sonrası 120 saatte yaşanan dört olay

Ankara’da 1 milyon gencin Teknofest’e hazırlandığı günlerde, hepsinin rol modeli haline gelen Selçuk Bayraktar toplumsal medyada gördüğünüz bu farklı fotoğrafı paylaştı.
21 Ağustos Perşembe günüydü.
Selçuk Bayraktar başında savaş pilotu kaskı, üzerinde pilot giysileri ile görünüyordu.
Başparmağı ile “tamam” manasına gelen işareti yapıyordu.
Kalkmak için bekleyin bir askeri uçağa “yürüyebilirsin” mi demek istiyordu?
Yoksa “her şey olağan mi” diyordu.

İHA üreticisi bir tekno star, niçin beşerli uçak lisanı ile selfi yapar

Tabii havacılık konusunda meraklı insanların gözünden şu detay kaçmamıştı.
Bir “İnsansız hava araçları tasarım ve üreticisi olan Bayraktar niçin beşerli bir uçağa bu işareti yapıyordu.”
Bu fotoğrafın kıssası kısa müddette ortaya çıkacaktı.
Çıktığı vakitte bunun kolay bir hatıra fotoğrafı olmadığı anlaşılacaktı.
Hepimizin gözü önünde yalnızca 5 günde, yani 120 saatte çok farklı 4 olay yaşanmıştı.
Ve bu 4 olay yaşadığımız bölgede istikrarları esaslı biçimde değiştirebilecek özellikteydi.
Hürriyet müellifi Sedat Ergin dün bu 4 olayı çok hoş özetledi.
Gözüme o kadar farklı ve kıymetli göründü ki; içimden şu ses yükseldi; “Yoksa Türkiye’nin Batı ile münasebetleri yesyeni bir noktaya hakikat mu gidiyor?”
Hayatım boyunca Türkiye’nin Batı dünyasında kalmasını savunduğumu artık herkes biliyor.
İşte o nedenle, hiç kompleks yapmadan bu kıssayı tekrar ve kendi üslubumla yazdım.

(*) 18 Ağustos Pazartesi: Bir amiral gemisi Sarayburnu’na demirliyor

18 Ağustos günü, 189 metre uzunluğunda bir savaş gemisi İstanbul’da Sarayburnu önünde, geminin üstünde şu yazıyor:
“USS Mount Whitney”
Amerika Birleşik Devletleri’nin, Alaska dışındaki topraklarındaki, en yüksek dağın ismi.
Belki de bu nedenle Altıncı Filo’nun amiral gemisine bu isim verilmiş. Gemide Filo Kumandanı Koramiral Thomas Ishee de var.
Koramiral Ishee tıpkı gün gemide Türk konuklarına bir de davet veriyor.

Türk solcuları lakin 13 gün sonra uyanıyor

Geleneksel olarak “Altıncı Filo” denince antiemperyalist şah damarı kabaran Türk solu, nedense bunu fark edemiyor.
Ziyaretin ne manaya geldiği konusunda birinci uyanan 13 gün sonra Cumhuriyet müellifi Mehmet Ali Güller oluyor.
O günün yazısının başlığı “Missouri Operasyonu 2.0..“
Ali Güller bu ziyareti, 1946’da Soğuk Savaş’ta Türkiye’yi ABD’nin yanına götürecek sıcak alakaları başlatan Missouri zırhlısının ziyareti kadar değerli görüyordu.
O günle başlayan 5 gün içinde yaşananlar ard arda yazıldığında Ali Güller’in hiç de abartmadığı anlaşılıyordu.
Evet Sarayburnu önündeki bu amfibik gemi ve gerisinden yaşananlar Türkiye ile Amerika ortasında orijinal bir devrin başladığını söylüyor.
Gelin Sedat Ergin’le birlikte bu süreci gün gün, adım adım izleyelim.

(*) 21 Ağustos Perşembe: Doğu Akdeniz’de iki gemi yan yana

Sarayburnu’na demirleyen amiral gemisinden 3 gün sonra Doğu Akdeniz’den herkesi şaşırtan bir fotoğraf geliyor.
Fotoğrafta görünen birinci gemi, dünyanın en büyük savaş uçağı gemisi olarak bilinen USS Gerald R. Ford.
Ama fotoğrafı asıl farklı kılan onun çabucak yanında seyreden bir öbür gemi oluyor.
Üzerinde “TGC Anadolu” yazıyor.
Türk halkı bu gemiyi, 14-28 Mayıs seçiminden çok yeterli tanıyor.
Çünkü tarihimizde seçim propaganda gezisi yapan birinci savaş gemimizdi.
Fotoğrafı farklı kılansa, Doğu Akdeniz’de 2016 yılından beri yapılan en büyük deniz tatbikatında Türk ve Amerikan gemilerinin birlikte katılmasıydı.

İki ülkenin hangi güçleri birlikte bayrak sallıyor

İki ülke de en itibarlı gemileriyle Doğu Akdeniz’de bayrak sallıyor lakin birebir vakitte birbirlerine de bildiri veriyordu.
Türk Donanması tatbikata güçlü bir görünümle katılıyordu. TGC Anadolu dışında, Gediz ve Göksu fırkateynleri, İmbat ve Meltem hücumbotları, Burakreis denizaltısı ile Türk Hava Kuvvetleri’nden F-16’lar, KC-135 tanker uçakları ve P-72 deniz karakol uçakları da katılmıştı.
ABD ile ortamızda sorun yaratan F-16’ların Altıncı Filo üzerinde uçması da herhalde Amerikan Kongresi’ne bir bildiriydi.

(*) 21 Ağustos Perşembe: Tıpkı gün, birebir saatlerde dev uçak gemisinde sürpriz bir ziyaretçi

TGC Anadolu ve USS Gerald Ford uçak gemisi yanyana tatbikatı icra ederken, dev Amerikan gemisinin kaptan köşkünde herkesi şaşırtan ve büyük ihtimalle Türkiye’deki bütün askeri ateşelerin anında merkezlerine rapor ettikleri bir ziyaretçi vardı.
Baykar İdare Şurası Lideri Selçuk Bayraktar. Yanında bir sivil, bir de askeri Amerikalı görünmektedir.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Blake ve Altıncı Filo’nun Kumandanı Amiral Thomas Ishee…
Tatbikattan gelebilecek en şaşırtan fotoğraftı bu. Biraz ileride seyreden TGC Anadolu’nun üzerinde Baykar’ın ürettiği insansız hava araçları duruyordu.

Büyükelçi’nin Baykarlı paylaşıma eklediği mesaj

En ilginci ise Bayraktar’ın Amerikan gemisinde çekilen fotoğrafları toplumsal medyaya da servis edilmesiydi. Ayrıyeten Bayraktar da, çektiği görüntüleri hem Instagram sayfasında, hem de Twitter (X) hesabından paylaşmıştı.
Büyükelçi Flake kendi toplumsal medya paylaşımının altına şu notu yazmıştı:
“NATO müttefikleri birlikte daha güçlüyüz…”

ABD uçak gemisinde (solda) Baykar İdare Konseyi Lideri Selçuk Bayraktar, (sağda) ABD Büyükelçisi Jeff Flake

(*) 21 Ağustos Perşembe tıpkı gün: Aksaz Deniz Üssü’ne değişik bir konuk geliyor

Tatbikat sonrasında, Türk-Amerikan ilgileri konusunda uzmanlaşan gözlemcilere nazaran, çok manalı bir sinyal daha geliyordu. Seyir füzeleri fırlatma yeteneği olan USS Normandy kruvazörü, tatbikat sonrasında Aksaz Deniz Üssü’nü ziyaret ediyordu.
Kruvazör, Aksaz Üssü’ne demirlerken, tıpkı dakikalarda ABD Büyükelçiliği’nden şu açıklama geliyordu:
“Akdeniz’de icra edilen bu tatbikat, “iki ortağın birlikte çalışabilirlik yeteneğini güçlendirmeyi ve ülkenin Akdeniz’in güvenliğine olan taahhüdünü göstermektedir.”
Her bildiri tam maksadını buluyordu.
Daha bir yıl öncesinde Doğu Akdeniz’de bu ülke ortasında savaş üzere bir gerginlik yaşandığını bilenler için, “Game changer”( Oyun değiştirici) mesajlardı bunlar.
Kulaklar dikilmişti: İki ülke ortasında 1946 ruhu üzere bir şeyler mi oluyordu.

(*) 24 saat sonra 22 Ağustos Cuma: 173. Hava İndirme Tugayı Kayseri’ye iniyor

Ancak herkesi şaşırtan asıl fotoğraf, Doğu Akdeniz’den bir gün sonra Kayseri’den geliyordu…
Dev bir askeri nakliye uçağının içinde tam harekât sisteminde oturan Amerikan askerleri görünmektedir fotoğrafta.
Askeri tarihçi ve uzmanlarının çok âlâ bildiği muharip bir birliktir bu.
Amerikan ordusunun İtalya Vicenza bölgesinde konuşlu meşhur 173’ncü Hava İndirme Tugayı…
Tugayın bir takma ismi var: “Tien Bien…”
Sky Soldiers (gökyüzü askerleri) de deniyordu.
İkinci Dünya Savaşı’nda Uzak Doğu’da misyon almış.
1963’de Okinawa’da yine etkin hale getirilmişti ve 1965 yılından itibaren de Vietnam’da misyon alan birinci birliklerdendi.

Vietnam İndirme Tugayı’nın Kayseri’deki vazifesi neydi?

Asıl ilginci şu sorunun yanıtında gizli:
Bu Hava İndirme Tugayı neden Kayseri’ye inmişti?
Açıklamalarda, hedefi bir gün evvel başlayan bir tatbikata katılmak olarak veriliyordu.
Katılanların listesi de çok değişikti:
ABD, Almanya, Azerbaycan, Belçika, Birleşik Krallık, Bosna Hersek, Bulgaristan, Gürcistan, Fransa, İtalya, İspanya, Letonya, Litvanya, Macaristan, Moldova, Norveç, Polonya, Romanya, Slovakya, Türkiye, Ürdün ve Yunanistan kara kuvvetleri…

ABD ile Türkiye ortasında Kayseri’de gerçekleştirilen hava indirme tatbikatı

Tatbikatın kod ismi “Çevik Ruh” fakat asıl gaye başka

Tatbikatın ismi “Agile Spirit 2023” Çevik Ruh tatbikatım.
Bu tatbikat, ABD, Avrupa ve Afrika Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın koordinatörlüğünde yapılıyor.
Bu isim tatbikatın kod ismi ve fazla bir şey tabir etmiyor. Meğer bilhassa Rusya’nın kulaklarını dikmesine neden olacak bir maksadı var.
Genel gayesi “Karadeniz’de istikrarı sağlamak.”
Özel gaye Gürcistan’a inanç vermek olarak açıklanıyor fakat asıl amaç Gürcistan’a “merak etme senin yanındayız” demek.

Bölgeyi sarsan 120 saat, yeni bir soğuk savaş startı mı? Türkiye ile Amerika ortasındaki münasebetlerin bozulmasının miladı 1 Mart 2003’tü… O gün Türkiye Büyük Millet Meclisi, Amerikan ordusunun Türkiye üzerinden Irak’a girmesine “hayır” demişti. 15 Temmuz darbesinden sonra bağlantılar daha da gerilmiş ve ABD’nin Suriye’de PKK-YPG’ye verdiği takviye sonrası kopma noktasına gelmişti. Bütün bu yazdıklarım yalnızca 5 gün içinde oldu. Ama “Bölgeyi sarsan 120 saat” de diyebilirsiniz. Bu 120 saat, Türkiye ile ABD ortasındaki münasebetleri 1946 ruhuna döndürdü mü… Kesinlikle hayır. İki ülke ortasında tahlili hiç de kolay olmayan çok sorun var. Ama şurası kesin… Dünya, Soğuk Savaş’a girdiği 1946 üzere, çok farklı ve tehlikeli bir periyoda giriyor. Burada bütün ülkeler kendi ulusal çıkarlarını yine planlıyor. “Yaşanan 120 saat işte bu bahiste bir “düşünce egzersizi” periyodunun birinci ürünüdür” dersek… Sanırım pek yanılmış olmayız. Soçi’de Putin’in masası kaç metre olacak? Tabii geriye “500 bin dolarlık” asıl soru kalıyor. Rusya Devlet Lideri Putin’in bu 120 saatle ilgili yansısı ne olacak? Erdoğan, önümüzdeki hafta Soçi’de Putin’in karşısına nasıl oturacak? Hani o uzun ve soğuk masanın birbirinden 8 metre uzaktaki iki ucunda mı… Yoksa dar ve daha insani boyutlarda bir masada mı… İşte bu noktada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın artık herkes tarafından bilinen diplomasi dehasına itimadım tam. Bu ipin üzerinde yürürken, elindeki istikrar çubuğunu yeterli kullanacağını hepimiz biliyoruz. Ayrıca Birleşmiş Milletler Genel Heyeti’nin açılışında da yeni paradigmaya ince bir dokunuş yapacağına da eminim. Ayrıca bir “engebeli coğrafya sihirbazı olan” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ön çalışmalarını da unutmayalım.

________________________________________________________________________________________

Ertuğrul Özkök’ün “İlginç Şeyler Oluyor” başlığıyla “Newsletter” formatında paylaştığı yazısı.