Aşı külfetini anlatan doktora ‘sansür yasası’ndan dava açıldı
Urfa Aile Tabipleri Derneği Lideri Dr. Hacı Yusuf Eryazgan hakkında aşı tedarikinde eza yaşandığına dair açıklamaları nedeniyle dava açıldı.
Duvar’dan Fatma Keber’in haberine nazaran katıldığı bir televizyon programında aile sıhhati merkezlerinde yaşanan aşı tedarik meselesini anlatan Urfa Aile Doktorları Derneği Lideri Dr. Yusuf Eryazgan’a, ‘halkı aldatıcı bilgiyi alenen yayma’ suçlamasıyla dava açıldı.
Dava, kamuoyunda ‘sansür yasası” olarak anılan, iktidarın ise ‘dezenformasyon yasası’ olarak tanıttığı ve geçtiğimiz yıl Meclis’ten geçen kanunun 29. unsurunda yer alan ‘halkı aldatıcı bilgiyi alenen yayma’ münasebetine dayanıyor.
Dr. Eryazgan’a hakkında bu unsur kapsamında açılan davada, 1 yıldan 3 yıla kadar mahpus cezası verilmesi ve meslek örgütlerinden men edilmesi isteniyor.
“Demeçten bir hafta sonra Sıhhat Bakanlığı’ndan bir müfettiş görevlendirildi”
Hakkında iddianame hazırlanarak dava açılmasına reaksiyon gösteren Eryazgan yaşananları şöyle anlattı:
“2022 yılının eylül, ekim, kasım, aralık aylarında tüm Türkiye’de olduğu üzere Urfa’da da kimi aşıların tedarikinde külfet yaşanıyordu. Biz de dernek olarak bu aşı tedarikindeki kasvetleri evvel sözel olarak Vilayet Sıhhat Müdürlüğü’ne ilettik sonra yazılı olarak sorduk. Fakat sorularımıza karşılık alamadık. Yalnızca bize Sıhhat Bakanlığı kaynaklı olabileceği söylendi. Aşı badiresi devam edince biz bunu Halk Sıhhati Genel Müdürlüğü yardımcılarına kadar ilettik. Aşı ıstırabı bu noktada düzeltilmedi. Daha sonrasında aile sıhhat merkezlerinde kimi hastalıkların, aile doktorlarının ve aile sıhhat çalışanlarının şiddete varan tartışmaları yaşandı. Bir haber kanalında bu mevzu ile ilgili demeç verdim ve bu demeçten bir hafta sonra Sıhhat Bakanlığı’ndan bir müfettiş buraya görevlendirildi. Müfettişe gerekli evrakları ve bilgileri vererek, şahitlerim ile birlikte aşının olmadığını, aşı tedarikindeki meseleleri açık açık lisana getirdik. Gelen müfettiş bir hafta inceleme yaptıktan sonra Urfa’dan ayrıldı.”
Müfettiş ayrıldıktan sonra kendisine rastgele bir idari ceza verilmediğini belirten Eryazgan, “Yayınlanan haber ile ilgili bir tekzip de yayınlanmadı lakin ne hikmetse teftiş konseyinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği bir yazı ile hakkımda bir hata duyurusunda bulunuldu. Son çıkan sansür yasası üzerinden bu kahırları söylemem istenmiyor” dedi.
İddianamenin kabul edilerek hakkında dava açıldığını belirten Eryazgan “Aşı ile ilgili sorunları, kahırları lisana getirmek, bir meslek örgütü yöneticisinin en değerli misyonlarından birisidir. Bilhassa aile doktoru olarak bunu yapmam gerekiyor. Zira aşı olmayan bebeklerin hastalanması, aşı olmayan bebeklerin yaşayacağı her türlü dert, bizim canımızı yakar” diye konuştu.
Hukuki olarak hakkını arayacağını kaydeden Eryazgan “Meslek örgütü yöneticilerini, susturulmamaları ve hakikat söyleyenlerin cezalandırılmaması için gerekli reaksiyonları vermeye devam ediyoruz” dedi.
“Söylediğimiz kabahat değildir, yalnızca doğrulardır.”
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Lideri Derya Mengüçük, Eryazgan’a verilmek istenen cezayla ilgili şunları söyledi: “Bu formda aksamalar olduğunda ya da kâfi tedarik sağlanmadığında bunu bildirmek, seslendirmek zorundayız. Yusuf Bey’in yapmış olduğu da bu. O devir birçok bölgede birtakım aşılarda tedarik sorunu yaşanıyordu. Sıhhat Bakanlığı’nın birincil sorumluluğunda olan bir iş bu. Bu durum hastalarımız açısından mağduriyet yaratıyor. Datalar ortada, kaç yaşında olduğu, kaç kişi olduğu üzere Sıhhat Bakanlığı’nın bunları hesaplaması, planlanması gerekiyor. Tedarik sorunu olmadan hastaları tedavi etmek istiyoruz. Bizim tek istediğimiz bu, bu söylediğimiz kabahat değildir. Yalnızca doğrulardır.”
Mengüçük, hakkında dava açılan Dr. Yusuf Eryazgan’a dayanak olacaklarını da kelamlarına ekledi.